Nasyonal Sosyalizm büyük inşaat ile pek müftehir.
Bizi Tempelhof'daki uçak meydanına götürdüler ve bir buçuk seneden beri yapılmakta olan uçak istasyonunu gezdirdiler. Muazzam meydanın üzerinde çimenler üzerinde küçük bir duman daima surette yükseliyor ve rüzgarın sevki ile uçup gidiyor. Bu rüzgarın istikametini kolayca anlamaya hizmet eden bir işaret. Uçak meydanı Haliç vapur iskeleleri kadar işlek. 24 saat içinde buraya 50 uçak gelip gittiğini söylediler. Avrupa'nın hemen her tarafından, şüphesiz ki,sair kıtalar dan da muazzam postalar burada karaya iniyor ve havaya yükseliyor.
Luft Hansa'nın mutat postaları yapan büyük uçaklarından birinin içine bindik. Karaya bağlı bir halde duran uçak pek rahat. Biz orada iken bir, iki uçak geldi ve bir kaç tanesi de havaya yükseldi. Uğurlamaya gelenlerin salladıkları mendillere uçakların kapalı pencereleri arasında ki başlar mukabele ettiler. Uçak yolculuğu artık fevkaladeliğini kaybetmiş. Şimdi uçtuklarını gördüğümüz kimseler bir kaç saat sonra Amsterdam'da. Galiba gecenin karanlığı bile seyahate mani olamıyor. Bir kısım yolcularda Stokholme uçtular.
Uçak meydanının asıl görülecek ve bihakkin iftihar edilecek parçası, inşaatı daha bir seneye kadar bitmeyecek olan istasyon. Kalplerinin kuvvetine güvenenler üç yüz ayaktan fazla merdivenden tırmanarak bunu çatısına kadar çıktılar. Burasını muazzam bir tarasa olduğunu ve seksen bin kişinin rahatça oturabileceğini temin ettiler. Yazarken bu rakam bana o kadar büyük geliyor ki, acaba, hatırımda yanlış kalma eseri olarak, istemeden mübalağa mı ediyorum? diye tereddüt de düşünüyorum.
Yapılacak iş yalnız bu binadan ibaret değil, istasyonun dış tarafında da büyük imar faaliyeti göze çarpıyor. Orada daire şeklinde muazzam bir meydan vücuda getirilecek. Bu meydanın bir parçası yine binalardan teşekkül etmiş. Diğer parçası da mevcut koca koca binalar yıkıldıktan sonra daireyi tamamlamak üzere tekrar yapılacak. Aynı zamanda ortada havuzlar, fıskiyeler, hatta şelaleler olacak. Sarf edilen gayret, dökülen para insanı düşündürdüğü gibi, projenin, düşüncenin büyüklüğü ve cüretkarlığı da hayret ve taktir hissi uyandırıyor.
Almanlar aynı büyük görüşü, geniş düşünmeyi ve cesurane icraatı Berlin'nin başka taraflarında da ispat etmişler. Brandeburg kapısının dışında Tiergarten'e doğru giden caddeyi dokuz seneden beri görmemiştim. Burası şimdi tanınmaz halde. Kapıdan sonra cadde, ormanın kesilmesi ve açılması sureti ile çok genişletilmiş. yanan Rayhstag'ın karşısındaki koca sütun yerinden sökülerek, esatiri devlerin sırtında taşınır gibi, bu geniş, doğru ve bitip tükenmek bilmez caddenin ortasına konmuş. Asfalt yol bu abidenin etrafından dolaşıp geçiyor. Bir ucu Unter der Linden'dedir. Opera binasının önünden başlayan bu harikanın tam 20 km uzunluğu olduğunu temin ettiler. Bir şehir içinde 20 km lik bir cadde? Bütün bu cadde şimdi sık sık yükselen beyaz boyalı küçük ve yüksek tenvirat kuleleri ile süslü. Hepsinden bayraklar sarkıyor ve tepelerinde geceleyin meşaleler hiç sönmeden parlıyor. Aynı zamanda çılgın, bol miktarda ve gizli bir elektrik ziyası bütün beyaz kuleleri gecenin karanlığı içinde yükselmiş nurdan bir fıskiye haline kalbediyor.
Nasyonal Sosyalizmin aynı cesur, azametli irade ve icraatına yeni yapılan spor sahasında da şahit oldum. Fakat bunu ayrıca anlatmak isterim.
Nasyonal Sosyalizm yalnız Almanların ruhuna değil, Berlin ve Almanyayı ziyaret eden bütün yabancılara da bir büyüklük, bir harikuladelik intibası bırakacak tarzda hitap etmeyi kendisi için en büyük iftihar ve propaganda vasıtası olarak intihap etmiş zannediyorum. Bu yapılan işler, ister istemez, sizin üzerinizde bir hayret uyandırmaya namzettirler. Fakat biraz fikri tenkit, biraz teemmül ve mülahaza, üzerinde yapılmak istenen tılsım ve efsunun zincirini parçalıyor. Gözlerinizin önündeki inkarı kabil olmayan muvaffakiyet, kudret ve azamet Nasyonal Sosyalizm' in eseridir yoksa Almanların eseri midir?
Demek istiyorum ki ,rejim bunda hiç bir rol oynamıyor. Almanlar hangi rejim de olursa olsun daima harikalar yaratmışlardır. Almanya Nasyonal Sosyalizmden öncede büyük tasavvurlar, büyük icraatlar diyarı idi ve daima nikbinlik şaheserleri ile cihanda hayranlık toplardı.
Şimdi koca bir milletin bütün menabii bir tek şefin keyfi ve emrine tabi bir hale sokularak bir çok sahalardan fedakarlık edilmek bahasına elde edilen imkanlar mahdut noktalar üzerinde birikince birden bire göze çarpan neticeler tabidir ki, daha harikulade görünüyor. Fakat bu bir normal gelişme değil zannederim. Çünkü her sahanın aynı nispet dairesinde genişlemediği intibasını alıyorum.
Devam edecek
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder